Kunter Hoca yakalamayı ”suç işlediğiniden şüphe edilen kişinin ele geçirilmesini, gerekiyorsa tutuklanmasını ve böylecek ceza muhakamesininsağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, henüz tutuklama kararı olmadan kişi özgürlüğünden mahrumiyettir ”şeklinde tanımlar. Tanımdan da anlaşılabileceği üzere suç işleme şüphesi hareket noktası olmalı ve amacın ceza muhakememesiinin sağlıklı olarak işlemesi olması gerekir. Bu tedbir kişi özgürlüğünden yoksun kalma sonucunu doğurduğundan her ne kadar kanunda belirtilmese de somut delil ve yeterli şüphenin varlığı şarttır.
Yakalama tedbiri niteliği gereği en geçici koruma tedbiridir diyebiliriz zira söz konusu tedbir savcılıkça verilecek serbest bırakma veya gözaltı kararı ile sonlanır.
Yakalama Anayasa’da da düzenlenmiş ve bu tedbir için “Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.” hükmüne yer vermiştir. Yani polis ve gerektiğinde vatandaşın(kanunda herkesin yakalama yapabileceği yazmaktadır)yakalama yapabilmesi için belirli şartların varlığı gereklidir.
Kanunda, anayasaya paralel olarak yakalama için (vatandaş yakalaması da dahil) şu şartlardan birinin varlığının yeterli olduğunu kabul etmiştir:
– Suçüstü
– Suçüstü fiil nedeniyle izlenen kişinin kaçma olsalığı veya kimlik belirleme olanağı bulunmaması
CMK’da ayrıca kolluğun yakalama yapabilmesini yukarıdaki şartlar dışında ayrıca belirtmiş ve anayasa yer alan gecikmesinde sakınca bulunan hallerle alakalı açıklama yapılmıştır. Buna göre” tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, yakalama yetkisine sahiptirler” hükümler yer almıştır.
Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olmakla birlikte, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikâyete bağlı değildir.
Kolluk, yakalandığı sırada kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önleyecek tedbirleri aldıktan sonra, yakalanan kişiye kanunî haklarını derhal bildirir. Bu haklara doktirinde miranda hakları denmekte olup, bu hakların açıklanamsı noktasında sonraki makalelerimizde açıklama yapacağız.
Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere, kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hâllerinde kelepçe takılabilir.
Yorumlar