Vasî atanması vesâyet makamı tarafından yapılmaktadır. Vesâyet makamı kural olarak sulh hukuk mahkemeleri olduğundan görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleridir. Görev konusunda ilk zamanlar uygulamasal olarak kargaşa yaşanmıştır. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nda vesâyet makamı sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. 18.01.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanun’da ise vesâyet makamı görevi aile mahkemelerine verilmiş, aile mahkemelerinin olmadığı yerde asliye hukuk mahkemeleri görevli kılınmıştır. 20.04.2004’de yürürlüğe giren 5133 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’da ise bu görev yeniden sulh hukuk mahkemelerine verilmiştir. İki sene içinde görev düzenlemesi birden çok değişmiş ve bu durum devam eden yargılamaların mahkemeler arasında dolaşmasına ve süreçlerin uzamasına neden olmuştur.
Mahkemelerin görevi alanındaki hükümler kamu düzeninden olup, dava şartı niteliğindedir. Hukuk Muhâkemeleri Kanunu gereği görevsiz mahkemenin yargılama yapması kanun yolları itibariyle mutlak bozma sebebidir. Bu yüzden vasî atanmasına ilişkin davaların sulh hukuk mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir. Başka bir dava görülmekte iken vasî atanmasının gerektiğini fark eden mahkemenin de bu konuyu bekletici mesele yaparak vasî atanması için durumu vesâyet makamına bildirmesi gerekmektedir.
Vasî atanması hususunda yetki TMK madde 411 gereği küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesâyet dairelerine aittir. Bu yetki kesin yetki olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemeler tarafından kendiliğinden dikkate alınır. Vesâyet makamının esası incelemeden önce vesâyet altına alınacak kişinin yerleşim yerini incelemesi gerekmektedir. Bir kimsenin birden fazla yerleşim yeri olamayacağından birden fazla vesâyet dairesi de olamaz. Bu durumda denetim makamının yetkili olmayan vesâyet makamının kararını kaldırması gerekmektedir.Ayrıca kendisine vasî atanması için bildirimde bulunulan vesâyet makamı yetkili değilse durumu derhâl yerleşim yeri vesâyet makamına bildirmekle yükümlüdür.
Yorumlar