Bireysel iş hukuku bakımından kanun koyucu hangi uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunu açıkça düzenlemiştir[1]. Buna göre; iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir(İş Kanunu m. 20). Yargıtay bu Kanun maddesini dikkate alarak; feshin geçersizliği, işe iade, iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süre için ücret alacağı uyuşmazlıklarının tahkim ile çözümlenebileceğini; bunun dışındaki diğer tüm bireysel iş hukuku uyuşmazlıklarının ise sadece mahkemece çözümlenebileceğini içtihat etmektedir[2].
İşçinin tahkim iradesi açık ve net
olmalıdır. Bu bakımdan genel işlem koşuluyla ya da doğrudan; başlangıçta ya da
sonradan kararlaştırılmış tahkim sözleşmesinde, zayıf konumda olan işçinin
gerçek iradesi tespit edilmelidir[3].
Ancak Yargıtay kararlarında, özellikle iş sözleşmesi sona ermeden önce yapılan
tahkim sözleşmeleri için, genel olarak, hükümsüzlük kararları verilmektedir[4].
[1] Sargın, Bengi: Bireysel İş Uyuşmazlıklarında Tahkime Elverişlilik(Terazi Hukuk Dergisi, 2021/16, sf. 915-930), sf. 922.
[2] Özbek, sf. 884; Yargıtay 9. HD 17.09.2014T., 2014/22691E., 2014/26890: www.sinerjimevzuat.com.tr E.T. 13.11.2022.
[3] Sargın, 925-926; Göksu, sf.132; Özbek, sf. 889-890: Yargıtay bazı kararlarında iş sözleşmesinin devamı sırasında yapılmış tahkim sözleşmesinde, işçinin güçsüz ve işverene bağlı olması sebebiyle serbest iradesinin olmadığına hükmetmektedir. Ancak bu durumun karine kabul edilmemesi ve işçinin iradesinin sakatlandığını iddia edip ispatladığı durumda tahkim sözleşmesinin geçersiz sayılması daha doğru olur.
[4]Yargıtay 9. HD 02.10.2017T., 2016/21367E., 2017/14609K.: “İş sözleşmesinin düzenlenmesinde; işçi işveren karşısında ekonomik açıdan zayıf ve işin ifası sırasında da işverene hukuken bağımlıdır. İş sözleşmesinin kuruluşunda bizzat sözleşme içeriğinde tahkim şartı öngörülmesi halinde işçi, işverene bağımlı durumda olduğundan tahkim şartının işçiyi bağladığından bahsedilemez. Ancak fesihten sonra taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklarda tahkim şartını öngören sözleşme düzenlenmesi halinde tahkim şartı geçerli olacaktır.”: www.kazanci.com.tr E.T. 13.11.2022; Yargıtay 22. HD 18.04.2016T., 2016/6529E., 2016/11095K.: “Tahkim sözleşmesi veya şartı; borçlar hukuku anlamında bir sözleşme olduğu için, sözleşmeler için genel şartların tahkim sözleşmesinde de bulunması ve aranması gerekir. Tahkim sözleşmesinin ahlaka aykırı olması halinde geçerliğinden söz edilemez. Bu hal genellikle tahkim sözleşmesinde bir tarafın diğeri üzerinde ekonomik ve sosyal üstünlüğünü kullanarak tahkim sözleşmesinde eşitliği kendi lehine bozacak hususlar kabul ettirmesi veya taraflardan birine hakemlerin yarıdan fazlasını veya tamamının seçme imkânının verilmesi hallerinde kendini gösterecektir. İşçinin işveren karşısında ekonomik açıdan zayıf olduğu iş sözleşmesinin kuruluşunda ve devamında işverene hukuken bağımlı olduğu tartışmasızdır. İşçi işveren otoritesi altında ve onun emir ve talimatları ile iş görür. Denetim altındadır. İrade serbestliği yoktur. Bu şekilde yapılan bir tahkim sözleşmesi Borçlar Kanunu gereğince batıl olacaktır. Ayrıca Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması gereği iş sözleşmesinin kurulması vd. sırasında düzenlenen tahkim sözleşmesi geçersizdir.”: www.kazanci.com.tr E.T. 13.11.2022.
Yorumlar