İçeriğe geç →

Vasi Atanması Sonrası Kaçınma ve İtiraz

Vasi olarak atanan kimseye ve ilgililere “vasi atama kararı” derhal tebliğ edilir. Bu tebligat üzerine vasi tayin edilen kişi Türk Medeni Kanunu madde 417’de belirtilen kaçınma hallerini(65 yaşını doldurmuş olmak, bedensel veya psikolojik olarak görevi yapacak durumu olamamak,üzerinde zaten vasilik olanlar,vs.) ileri sürerek vasilikten kaçınabilir. Kanun maddesinde kaçınmanın açıkça vasi tayin edilen kişi tarafından ileri sürebileceği dile getirilmiştir. Kaçınmayı diğer ilgililerin ileri sürmesi ise beklenemez, zira kaçınma halleri vasi tayin edilen kişiye sunulmuş özel bir durumdur ve diğer ilgililerin ileri sürmesinde de hukuki yarar bulunmamaktadır.

            Türk Medenî Kanunu madde 418’de vasiliğe engel haller(kısıtlılar, kamu hizmetinden yasaklılar, menfaat çatışması durumları, vs.) belirtilmiştir. Bu hallerin mevcut olması durumunda kişiye vasilik görevi verilmesi beklenemez. Yine de vesayet makamı hukuka aykırı olarak bu kişileri vasi tayin etmiş ise ilgili olan herkes bu durumu öğrendikten on gün içinde itirazda bulunarak kararın kaldırılmasını talep edebilir.[1] Buradaki ilgili kavramının geniş yorumlanması yerinde olacaktır zira vasi tayini hususu kamu düzenini ilgilendiren bir husustur. Ancak ilgili teriminden vesayet altına alınanın anası, babası, kardeşi gibi kişilerin anlaşılması gerektiğini belirten yazarlar da vardır.[2]

            Vasi atanması dolayısıyla kaçınmak isteyen vasinin talebi ya da vasiliğe engel sebebi öğrenip itiraz eden ilgililerin talebi üzerine vesayet makamı durumu değerlendirir. Değerlendirme sonucu ya yeni bir vasi tayin edilir ya da vesayet makamı görüşünü denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine bildirir ve incelemeyi asliye hukuk mahkemesi yapar.[3] Bu süreçler devam ederken hukuka aykırı olarak atanmış olsa dahi vasinin görevi devam eder.[4] Bu görev haksız atanmış vasi yerine bir başkası atanana kadar devam eder. Bu görevin yerine getirilmemesi halinde vasinin hukuki sorumluluğunun doğacağını ve zararlardan dolayı kendisine rücû edilebileceğini belirtmekte fayda vardır.

Vesayet makamının vasi tayini kararı üzerine yasal süresi içinde kaçınma halleri ileri sürülmemiş ise ve kendisine tebligat yapılan ilgililer yasal süresi içerisinde itiraz haklarını kullanmamış ise karar kesinleşir ve vesayet makamı vasilik görevinin tevdi için gerekli işlemleri derhal yapar.[5]

            Vesayet makamının kararına karşı yasal süresi içinde kaçınma ya da itiraz hakkı kullanılmış ise bu durumda yukarıda da bahsettiğimiz üzere vesayet makamı ya kararını kaldırarak yeni vasi atar ya da denetim makamına görüş bildirerek dosyayı tevdi eder. Kararın kaldırılarak yeni vasi atanması durumunda istinaf yolu mümkün olmayıp, ancak denetim makamına itiraz edilebilir.[6] Denetim makamı ise vasi atanmasında kaçınma halinin hukuka uygun olduğunu düşünür ya da vasi atanmasının hukuka aykırılık içerdiğini saptar ise vesayet makamının kararını kaldırarak yeniden vasi atanması için dosyayı vesayet makamına tevdi eder. Denetim makamının bu kararı kesindir.[7] Bu durumda vasi tayini süreci sil baştan başlar. Sonuç olarak ise vasi atanması kesinleştiğinde vesayet makamı vasinin göreve başlaması için gerekli işlemleri yapar.


[1] 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Madde 422.

[2] EM, sf. 24.

[3] 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Madde 422/3.

[4] 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Madde 423.

[5] 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Madde 425.

[6] EM, sf. 24.

[7] GENÇCAN, sf.501.

Kategori: Medeni Hukuk

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir