İşçi-işveren uyuşmazlıklarında en çok karşılaşılan alacak kalemlerinden biri olan Fazla Çalışma Ücreti, 4857 sayılı İş Kanunu madde 41 ve devamında düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemelere ilişkin olarak daha çok ispat hukuk çerçevesinde açıklamalarda bulunulacaktır.
Fazla çalışmanın ispatı kural olarak işçinin üzerindedir. Fazla çalışmaların ücretinin ödendiğinin ispatı ise işveren üzerindedir. Yine kural olarak işçi fazla çalışmasını hukuka uygun her türlü delille ispatlayabilir.Bu açıdan işyeri giriş-çıkış kayıtları, ücret bordroları, tanık, mesai çizelgeleri ve diğer belgeler ispat vasıtası olarak kabul edilir.
Ancak önemle belirtilecek bir konu vardır ki Yargıtay fazla çalışmanın sadece tanıkla ispatlanmış olması durumunda(mahkemenin gerekçesini sadece tanık anlatımlarına dayandırması halinde) hesaplanan ücret üzerinden hakkaniyet indirimine gidilmesi gerektiğine hükmetmektedir. (uygulamada genel olarak %30)
Tanık hususunda belirtilmesi gereken bir başka durum ise şudur ki tanığın işyerinin çalışma düzenini biliyor olması gerekir. Bu noktada tanığın illa ki işyerinde yer alan birisi olması gerekmediği gibi işyerinde bulunmuş kişinin sırf bu sebeple tanıklığına itibar edilmesi beklenilemez.
Bordro delililne gelecek olursak bordroda fazla çalışma tahakkuk ettirilmiş olur da işçi bordroyu çekince ileri sürmeksizin imzalarsa, fazla çalışma ücretinin ödendiği kabul edilir. Bu durumun aksi ise HMK “senede karşı senetle ispat” kuralı gereği ancak eşdeğer bir belge ile ispat edilebilir. Hülasa işçinin özellikte işten çıkarken imzaladığı belgelere dikkat etmesi, söz konusu belgelerde yanlışlık olduğunu düşünüyor ise bunu belirterek söz konusu belgeyi imzalaması gerekir
Yukarıda açıklandığı üzere işçinin fazla mesaisini ispatlaması açısından hukuka uygun her delilin ispata yarayacağını, ama bazı özel durumlarda söz konusu duruma kısıntı getirildiğini belirtmemiz gerekmektedir.
Yorumlar