Son zamanlarda hukukçular arasında ”Google Dilekçesi” diye adlandırılan dilekçeler adliyelerde, devletin birçok kurumunda dosyaların arasında yer bulmuş durumdadır. Söz konusu Google Dilekçeleri nedeniyle birçok vatandaş hak mahrumiyeti yaşamakta birçok devlet görevlisi işlem yapmakta zorlanmaktadır. Biz de bu geniş mağduriyetle alakalı olarak hukuk davalarına özel bir parantez açmak istedik.
Hukuk bakımından çok önemli bir ilke vardır. Bu ilke “usul, esastan önce gelir.” ilkesidir. Bu ilkeyi açıklamak gerekirse, devlet kurumları ya da diğer resmi işlemlerde süreye uyulması, ne istendiğinin bilinmesi ve açıkça belirtilmesi ile bunları destekler nitelikteki hususların sunulması genel olarak belli kesitler halinde ve belirli şekillerde olur. Söz konusu kesitlere ve şekillere uyulmadığı zaman ise talepte ne kadar haklı olunursa olsun usule riayet edilmediğinden hak kayıpları meydana gelmektedir.
Ülkemizde hukuk yargılamaları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na tabidir. Söz konusu kanun hukuk yargılamalarının esasından ziyade usulleri bakımından kilit bir öneme sahiptir. Söz konusu kanun hukuki işlemler ve yargılama hususunda oldukça sert ve şekli düzenlemelere sahip olup, şekil ve süreler yönünden düzenlemelere yer vermektedir. Davacı ya da talepte bulunan ne kadar haklı olsa bile dilekçesinde belirtmediği bir hususu “davanın ve savunmanın genişletilmesi yasağı” kapsamında sonradan ileri sürememektedir ya da delillerini belirli bir yargılama kesitinden sonra ileri sürememektedir. Örneğin kesin delil teşkil edebilecek bir hususun yargılamada değerlendirilememesi yaşanacak hak kayıplarından sadece biridir.
“Google dilekçesi” diye adlandırılan ve internet arama motorlarından çok rahat bir şekilde bulunan dilekçe taslakları aslında somut bir olaya ilişkin olmayıp, genel niteliklidir. Söz konusu dilekçeler ile talepte bulunan talep edenin yaşadığı sıkıntıların önüne geçebilmesi için, bu hususlarda özel öğrenim görmüş vekillere müracaat etmesi ve haklarını daha iyi bir şekilde koruması mümkündür.
Yorumlar